Anasayfa
NASIL ZENGİN OLUNUR
Perşembe, 09 Ağustos 2012 08:40

İnsanlar para kazanma yönünden dört gruba ayrılır. Birinci grupta miras, hibe veya kazanılmış değerlerin neması ile yaşayan az çalışan veya çalışmayan kişiler yer alır. Bu gruba rantiyeci deriz.

İkinci grubu ücretle kamuda ve özel sektörde çalışan memur, işçi, elamanlar yani emekçiler oluşturur. Üçüncü grup avukat, mali müşavir, mimar, mühendis, danışman, muhasebeci, küçük esnaf gibi serbest meslek faaliyetleri ile uğraşanlardan oluşur. Dördüncü grupta sanayici, tüccar, çiftçi, işadamları yer alır. Zengin olan sınıf bu kapitalist sınıftır.

 

Bu sınıfların nasıl zengin olduğuna veya olabileceklerine bakarsak şu değerlendirmeleri yapabiliriz.

Rantiyeci sınıfı zaten zengindir. Sabit kira ve faiz gelirleri çoktur. Oturdukları ev, yazlık mutlaka kendilerinindir. Yeni gayrimenkul alım ihtiyacı daha güzelle yer değiştirmek yanında esas itibariyle spekülasyon ve değer artışlarından para kazanmak amacından doğar. Çalışmalarına gerek yoktur. Elde ettikleri nemadan fazla harcamadıkları sürece bu durum uzun süre onları bu sınıfta tutmayı sağlar.

Emekçinin zengin olması matematik ilmine göre olanaksızdır.

Emekçi sınıfın zengin olmasına olanak yoktur. Bir emekçinin ayda ortalama 1.000 dolar ücret aldığını ve 30 yıl çalıştığını düşünürsek toplam eline geçen ücret 360.000 dolar olacaktır. Bunun üçte ikisini harcasa- ki daha fazlasını harcar-biriktireceği para 120.000 dolar olacaktır. Haftada 45 saat üzerinden hesap yaparsak çalıştığı her saat için 5,1 dolar alacaktır. Biriktireceği ve alacağı kıdem tazminatı toplamı 150 bin dolar ile bir ev sahibi olmaya çalışacak ve iş süresince taşıt kredisi ile bir otomobil satın alabilecektir. Bu ücreti alan kişilerin zenginliği sürprizler dışında olanaksızdır. Gecekonusu kentsel dönüşüme girenler, şans oyunlarından para kazananlar zaten sınıf değiştireceklerdir. Bin dolar yerine ayda 2 bin dolar alan 240 bin, 3 bin dolar alan ise 360 bin dolar tasarruf edebilecektir. Bu tutarlar da zenginlik ölçüsü değildir.

Serbest meslek yapanlar kapitalist olamazlar

Serbest meslek grubunda yer alan çok ünlü mimarlar, avukatlar, danışmanlar gibi olanlar dışındakiler 30 yılda ayda 10 bin dolar kazananlar 1,2 milyon,20 bin dolar kazananlar 2,4 milyon,30 bin dolar kazananlar 3,6 milyon dolar tasarruf yapabilirler. Tasarruf olanakları daha elverişli olduğu için kredilerle(tasarrufun önden harcanması) ev, yazlık sahibi olabilirler, daha refah içinde yaşayabilirler. Ancak tasarruf edebildikleri parayı gayrimenkul sektöründe veya diğer spakülatif alanlarda değerlendiremezlerse zengin olmaları mümkün değildir. Tabi ki bu sınıfın refah düzeyine emekçi sınıf zenginlik olarak adlandırabilir. Ancak kapitalist anlamında bunlar da zengin sınıfında değildirler.

Karını işletme dışında kullanmayan sanayici ve tüccarın yarattığı işletme topluma ait hale gelir.

Sanayici ve tüccar nasıl zengin olur? Vergi kaçırmayan ve karını işletme sermayesine dönüştürerek büyüyen bir sanayici ve tüccar sadece kendine ait olmayan bir işletme yaratmış olur. Artık fabrikası ve işletmesi herkese aittir. Bu işletmenin sahibi kapitalist olmasına rağmen kişisel servet yaratma yolunu seçmediği için aslında yüksek ücret alan serbest meslek erbabı gibidir.

Bu grupta olanlar yarattıkları katma değerin ülkeye ve insanlığa faydalı olmasını isterler. Belli idealleri vardır.

Kaçırılan vergi kişisel zenginliğe sebep olur

Vergi kaçıran veya vergiden kaçınan sanayici veya tüccar kaçırdığı vergiyi işletme sermayesine dönüştürüyorsa işletme zenginliği artar; kişisel tasarrufta kullanılırsa kişisel servetin artmasına ve zenginliğin yaratılmasına sebep olunur. Gelecek 5 yılda ortalama 30 milyon dolar ciro yapan bir tüccar % 15 vergi sonrası kazanıyor ve bunun üçte ikisini vergi beyanında göstermiyorsa toplam 5 yılda 21 milyon vergi sonrası gelir elde etmiş olur; bunun içinde ödenmeyen 3 milyon dolar vergi de vardır. Ödenmeyen bu vergi spekülatif alanda değerlendirildiğinde ve bundan sağlanan değer artış kazançları ile zenginlik artmaya başlar.

Zengin olmanın yolları spekülasyondan geçer

İster sanayici, ister tüccar ne olursanız olun vergiden sonra elde ettiğiniz geliri veya şirketinize aldığınız kredilerle spakülatif yatırım yapmazsanız zenginlik gelmez. Bütün sanayici ve tüccarların zenginliğinin temelinde arsa spekülasyonu vardır. Elde edilen gelirler ve ödünçler arsa spekülasyonu ile geometrik dizi halinde çoğalır.

İnşaat yapanlar imarsız yerlerin imara açılmasını ve emsal artışını çok severler

Kendi kullanımı için veya satmak amacıyla yapılan inşaatlarda emsal zenginliğin anahtarıdır.1 dönüm arsanız var ve emsal 1 ise 1000 m2 inşaat yapacaksınız demektir; ancak emsali 2’ye öyle böyle çıkarırsanız 2000 m2 inşaat demektir. Durduğu yerde 2 kat kazanç. Neden Kadıköy sınırları içinde eski binalar yenilenemiyor. Çünkü 2,07 emsalden dolayı müteaahhitlere kazanç çıkmıyor. Eğer emsal 2,40-2,50 olsa Kadıköy inşaat alanına döner. Metrekaresi 5 bin dolara satılan bir yerde 1.000 m2 emsal artışının parasal ifadesi 5 milyon dolardır. Oturduğunuz yerde 5 milyon dolar kazandığınızda yukarıda belirttiğimiz gibi bir emekçi 30 yılda saate 5,1 dolar kazanırken emsal artışından bir inşaatçı 30 yılda saat başı 71 dolar kazancı peşin almaktadır.

İmara açık olmayan yelerin imara açılması, inşaat yapılamaz yerlere ruhsat alınabilmesi, imar değişiklikleri inşaatçıların zenginlik araçlarıdır.

Konut alımında zenginlik nasıl yaratılır?

-Eski konutları alıp binanın yeni Kentsel Dönüşüm Yasasından yararlanarak kat karşılığı verilmesini sağlayarak değer artışı yaratmak.

-Büyük konut projelerinde projenin başında 30-40 gibi çokça konutu kaparo vererek kendinize tahsis edip ödemeleri yapıncaya kadar 3. şahıslara satmayı başardığınızda para ödemeden veya çok az ödeyerek ciddi bir kazanç elde edilebilmektedir. Bu tabi çokça konutu alabilecek kişilerin zenginliğini arttırma modelidir.

Zenginliği yaratan diğer önemli bir faktör havuz sitemidir.

Bu birbirine güvenen, belli amaçları ve idealleri olan tarikat, cemaat, platform, şirketler topluluklarının kaynaklarını belli bir havuzda bir araya getirerek ve dolayısıyla büyük bir sermaye yaratarak para kazandırıcı işlere girişmeleridir. Büyük sermaye büyük para kazandırır. Havuz genel havuz ve havuzcuklardan oluşur. Her havuzcuğun mutemedi vardır. Şirketler bu havuzdan aktarılan paralarla kurulur. Bu şirketler kar amaçlı hareket ederler ve kârlarını tekrar bu havuza verirler. Bu havuz sistemin en büyük riski aktarılan paraların kaynağının sorgulanması halinde yani  “nerden buldun” denmesi halinde ortaya çıkar. Çünkü havuza aktarılan paralar gönüllü veya kerhen verilen katkılardır ve bu katkıların tümünün kayıt içi ekonomide tedavül ettiği iddia edilemez.

Zengin olmak için dua ve sadaka kaçınılmazdır.

Haklı ve haksız kazanç elde etmek için mutlaka kâinata düşüncelerinizi dua yoluyla göndermek zorundasınız. Para kazanmak için Allah’a yalvarmak, haksız kazançlarda ise Allah’tan af dilemek ve bunun zekâtını vererek meşrulaştırmak zorundasınız.

Zengin olmayı istemek kötü bir şey değildir.

-Vergi kaçırmadığınız,

-Vergiden kaçınmayı işletme sermayesi yaratmak ve finansman yükünden kurtulmak için yaptığınız,

-Çalışanların emeğini belli refah düzeyini sağlayıcı şekilde değerlendirdiğiniz,

-Başkalarının hakkını gasbedecek spekülatif alanlarda haksız kazançlar elde etmediğiniz,

-Kazancınızı sosyal sorumluluk anlayışıyla paylaştığınız,

-Çevre ve doğaya saygılı olduğunuz,

-İnsanlığın sağlığına, mutluluğuna, refahına mani olacak bir faaliyet göstermediğiniz,

Sürece,

-Küresel ekonomide oyuncu olmak ve oyunu kuralına göre oynamak elbette zorunlu; ama küresel aktörlerin oyuncağı olmamak ve ülke menfaatlerine aykırı hareket etmemek ve

-Gözü dönmüş olmamak şartıyla, zengin olmak için çaba harcamak ayıplanacak veya kıskanılacak bir durum değildir. Girişimcilik risk almayı, çalışma ustası olmayı ve daha da önemlisi büyük cesareti gerektirir.

 

Mustafa PAMUKOĞLU

USİAD Bildiren Dergisi 53. Sayı

Derginin 53. Sayısını okumak için tıklayınız

www.usiad.net

 

USİAD Bildiren Dergisi

Reklam

Raporlar

Reklam

Kitaplar

Reklam