Anasayfa Haberler Yurttaş borç sarmalında
Yurttaş borç sarmalında

Türkiye'de ailelerin bankalara ve tüketici finansman şirketlerine olan borçları bu yılın ilk yedi ayında yüzde 9 arttı ve 256 milyar lirayı buldu. AKP döneminde tüketici kredisi borçları 79 kat, kredi kartı borçları 14 kat, tüketici finansman şirketlerine olan borçlar 12 kat arttı.

 

CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün'ün yaptığı bir çalışma, Türkiye'deki ailelerin borçlanma oranlarının, Avrupa ülkelerine göre şimdilik düşük gözükse de son yıllardaki hızla artış trendiyle hızla bu ülkeler seviyesine yaklaştığını gösteriyor.

İç talep durdu borç artıyor

TÜİK'in yaptığı harcamalar yöntemiyle GSYH sonuçlarına göre, bu yılın ilk çeyreğinde hane halkı nihai tüketim harcamaları geçen yılın aynı dönemiyle aynı düzeyde kaldı. Nihai talepte geçen yılı göre yaşanan bu duraklama eğiliminin yılın ikinci çeyreğinde de devam ettiği tahmin ediliyor.

 

İç talepteki bu durgunluğa rağmen, ailelerin finansal borçlarının artış eğilimi ise devam etti. BDDK'nin verilerine göre bu yılın ilk yedi aylık döneminde hane halkının bankalara olan tüketici kredisi borçları yüzde 7, kredi kartı borçları yüzde 15,1, tahsili gecikmiş kredi kartı ve tüketici kredisi borçları yüzde 12,3 arttı. Merkez Bankası'nın verilerine göre de hane halkının tüketici finansman şirketlerine olan borçları da yüzde 10,1 oranında artış kaydetti.
Tüketici kredilerinin bakiyesi Temmuz 2012 sonu itibariyle 180,2 milyar liraya, kredi kartı borçları 63,3 milyar liraya, tahsili gecikmiş kredi kartı ve tüketici kredisi borçları 7,5 milyar liraya yükseldi. Tüketici finansman şirketlerine olan borçlar da 5 milyar lirayı buldu.
Böylece 2011 yılı sonunda 234,6 milyar lira olan ailelerin finansal borçları Temmuz 2012 sonunda 256 milyar liraya kadar yükseldi.

Bu arada ailelerin vadeli konut alımları nedeniyle TOKİ'ye olan borçlarıyla, bankaların varlık yönetim şirketlerine sattıkları donuk kredi alacakları da birlikte değerlendirildiğinde, ailelerin finansal borçlarının Temmuz 2012 sonunda 270 milyar lirayı aştığı tahmin ediliyor.


Son 10,5 yıllık gelişim

Türkiye'deki ailelerin borçluluğu 2002 yılından sonra hızla büyüyor. 2002 yılı sonunda 2,2 milyar lira olan ailelerin bankalara olan tüketici kredisi borçları, AKP döneminde 79 kat arttı, aynı dönemde kredi kartı borçlarında yaşanan artış ise 14 katı buldu. Bu dönemde sadece bankalara olan borçlarda 37 katlık büyüme kaydedildi.

Gelirin yüzde 51,7'si

Merkez Bankası'nın, ailelerin bankalar ve finansman şirketlerine olan borçlarının yanı sıra konut alımları nedeniyle TOKİ'ye olan borçlarını ve varlık yönetim şirketlerinin satın aldığı donuk kredileri de dikkate alarak yaptığı hesaplamaya göre ailelerin finansal yükümlülükleri 2011 yılı sonunda 251,9 milyar lira olarak gerçekleşti.

Merkez Bankası, 2011 yılı için hane halkı harcanabilir gelirini ise 487,2 milyar lira olarak tahmin ediyor. Buna göre Türkiye'deki ailelerin 2011 yılı sonundaki finansal yükümlülükleri aynı yıla ilişkin harcanabilir gelirlerinin yüzde 51,7'sine kadar yükseldi. 2003 yılında borcun harcanabilir gelire oranı yüzde 5,5 düzeyinde bulunuyordu.

Merkez Bankası'nın söz konusu hesaplamayı yapmaya başladığı 2003 yılından bu yana ailelerin bu anlamdaki yükümlülüklerinde 18 katlık, harcanabilir gelirde ise 2 katlık artış yaşandı.

Türkiye'de ailelerin borçlarının harcanabilir gelirlerine ve GSYH'ye oranı Avrupa ülkelerinden düşük olsa da son dokuz yılda borçlanma ve gelirin büyüme hızlarındaki bu büyük fark, Türk halkının hızla borç bataklığına doğru sürüklenmekte olduğunu gösteriyor.


Faiz ödemeleri de 5 kat arttı

Türkiye'de genel faiz oranlarında yaşanan azalmaya karşılık, ailelerin borçları için ödediği faiz miktarı da bu sürede 5 kata yakın artış kaydederek 2011 yılında 23,1 milyar liraya kadar yükseldi. Bu tutar 2003 yılında 4 milyar lira düzeyinde bulunuyordu. 2003 yılında aileler harcanabilir gelirinin yüzde 1,6'sıyla faiz öderken, 2011 yılında gelirlerinin yaklaşık yüzde 5'ini faiz ödemelerine ayırdılar.


Tasarruf eğilimi azaldı

Türkiye'nin 2000'li yılların başında yaşadığı krizinden sonra bankacılık sektörünün tüketicilere yönelmesi, tüketim harcamalarını önemli ölçüde artırırken yurttaşların tasarruf eğilimini ise azalttı.

BDDK'nin hanehalkının finansal varlık ve yükümlülüklerinin 2004-Mart 2012 dönemindeki gelişimine ilişkin olarak yaptığı bir çalışma da Türkiye'de ailelerin, giderek daha fazla tüketip daha az tasarruf yaptıklarını gösteriyor.

BDDK'ye göre ailelerin mevduat, Hazine iç borçlanma kâğıtları, özel sektör borçlanma araçları, menkul kıymet yatırım fonu, bireysel emeklilik, repo ve nakit para gibi parasal varlıkları 2004 yılından sonra 2,7 kat artarken, aynı dönemde finansal borçlar ise 12 kat arttı.
Finansal borçların 2004 yılında yüzde 9,5 olan parasal varlıklara oranı, Mart 2012 itibariyle yüzde 40,1'e yükseldi.


Borç sarmalı

CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün, ailelerin nihai tüketim harcamalarındaki artış hızının durmasına rağmen, borçların artıyor olmasının yurttaşların nasıl bir borç sarmalına girdiğinin göstergesi olduğunu bildirdi. Tüketim yerinde sayarken tüketicilerin borcunun artmasının yurttaşın, borcu borçla kapatmasından kaynaklandığını belirten Aygün şunları söyledi:

"Son 10 yıllık gelişmeler ailelerin borçlarının bir kartopu gibi büyümekte olduğunu gösteriyor. Borçlanma oranlarının bazı Avrupa ülkelerinden şimdilik düşük gözükmesi, kimseyi yanıltmamalı. Türkiye bu alanda hızla Avrupa ülkelerine yaklaşıyor. Geliri reel olarak azalan vatandaşlar giderek harcamalarını daha çok borçlanmayla finanse etmekte ve vadesi gelen borcunu yeni borçlarla kapatmaktadır. 2 milyondan fazla vatandaşımız bankalara borcunu ödeyemediği için icra tehdidi ile karşı karşıyadır."

 

 

USİAD Bildiren Dergisi

Reklam

Raporlar

Reklam

Kitaplar

Reklam